Birçok insan kendi hayallerini sevdikleri insanlar için yok ediyor. Yok sayıyor diyebiliriz. Ötelemek başka zamana bırakmak belki de.
Ne zaman öleceğini bilmediği dünyada başka zamana demek ne kadar mantıklıdır bilinmez. Hayat böyleymiş olmadı, yapamadım, kısmet gibi cümlelerin altında yatan gerçek yalanlardır aslı olan.
İnsanların hayalleriyle oynayan, özgürlüklerini kısıtlayan insanların ceza işlemi maalesef ki bu dünya da yok.. Cezanın olmaması de günümüzde milyonlarca insanın kader mahkûmu olması anlamına geliyor. Elde olmayan, aslında elinde olan ama olmayan birçok sebeple hayallerini başkalarının özgürlüklerine teslim eden milyon adet insan olmak, insanlık adına büyük bir dram aslında.
Sayısız insan güne mutsuz bir şekilde. Güne aynaya bakmaktan sakınarak başlıyor. Çünkü kendini görmek istemiyor. Oda biliyor ki gerçekte olan (reel) o aynada gözüken ben değil.
Hayata küsmekle başlıyor, ses etmemekle katiller emellerine bu sözlerden sonra yavaş yavaş ulaşıyor. Ve sonra bu sorulara bırakıyor kendini mahkum.
Neden insanlar, insanların hayatlarına el koyarlar?
Neden insanlar, bir başkasının özgürlüğüne müdahil olmak isterler? Neden insanlar, sözde sevdiği insanın sevgisini yok etmek için büyük emek harcalarlar?
Neden insanlar, bir başkasının hayallerinin üstüne gölge olurlar?
Neden insanlar, hayallerini başka insanların hayallerine teslim ederler?
Neden insanlar, kendi hayatlarına müdahale edenlere, ses etmezler?
Neden insanlar, kendini başkasının hapishanesinde mahkûm eder bilinmez ama tek bildiğim herkesin bu sorulara kaçamak cevaplar vereceğidir. Hiç kimse özgür düşüncesini, kalbi hissiyatını söylemez eminim. Hayat kısa ve bizler bu kısa zamanı başkalarının ellerine vermişiz gitmişiz.
Hayat mı yoruyor bizi, yoksa biz mi hayatı yoruyoruz davranışlarımızla bilinmez vesselam