'Menfaati Bitenin Dostluğu’da Biter''
Ne yaman çelişkidir, beden dilinde mesafeler vardır ya, sosyal mesafe, özel mesafe gibi bu özel mesafe 45 cm bize yakın alan, işte biz en çok kazık yediklerimizi özel mesafemize aldıklarımızdan yeriz.
Ebediyete intikal etmiş tasavvuf aşığı bir büyüğümün sözü vardı “en çok kazık yediklerim, en çok güvendiklerim derdi
Dostluklar ve arkadaşlıklar günümüzde menfaat çıkar üzerine kurulmuş, buna uygun bir Atasözü var; ''Menfaati bitenin dostluğu da biter'' bu söz benim hayat felsefem oldu.
Bu konu ile alakalı sosyal bir araştırma yaptım. Kişinin çıkar ve ihtiyaçlarını karşılaya biliyorsanız arkadaş olursunuz.
Bu sohbet, muhabbet, kişisel ihtiyaçlar, para, makam, kariyer gibi maddi ve manevi bir çok sebeplerle arkadaşlıklar kuruluyor.
Eğer bir makam sahibiyseniz sürekli sizin o makamınız vasıtasıyla sizi kullanmaya başlar, küçük isteklerle ayrıcalıklar ister bu istekler bitmek bilmez. Tâ ki tavrınızı koyana kadar.
İşte tavır konulduğunda vefada gider dostlukta biter, artık içten içe düşmanlık başlar. İçilen çayların, kahvelerin ve yemeklerin hatrı biter.
“İnsanlık ölmüş” derler ya, o insanlığı öldürenler kötü niyetli dostlarımızdır. Hep sizden isterler sizde verirsiniz, aile fertleri de böyledir verdiğiniz kadar hiyerarşik statüde üstlerdesinizdir,birgün vermezseniz menfaatte biter dostlukta biter.
Bir insanı 10 Gün sırtınızda taşıyın,10 Gün sonunda “yoruldum az in birazda sen taşı dediğinizde işin sırrına vâkıf olursunuz.
İşte tam bu esnada insanlığın öldüğünü Dostluğunu Arkadaşlığın kişisel çıkar ve menfaatler doğrultusundan ibaret olduğunu anlarsınız Fakta İş işten geçer arkadaşlıklarda biter. Dostluklarda
Bir Atasözümüz vardır ''Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim'' bu Atasözü konuyu tam olarak anlatmaktadır.aslında Bir arkadaşımızın menfati devam ettiği sürede sürekli bizleri arar, hal hatır sorar sizinlerle ilgilenir, eğer sizden bir menfaat elde edemiyorsa artık bu aramalar seyrekleşir, kendinden uzaklaştırır, bir müddet sonra kendini unutturur.Menfaat tamamen bitmişse bu ayrılık hemen olur ve kötü tartışma ve hakaretlerle sonuçlanır.
Biz Ademoğulları çok vefasızız, hayır ve hasenatlar sevap karşılığı olmasaydı, inanın çok az kişi hayır ve hasenatta bulunurdu. Cennete gitmek için hanemize sevap yazılsın diye dilenciye para veriyoruz.
Yüce Allah'ın rızasını hoşnutluğunu gözeterek yapsak iyiliklerimizi daha güzel olmaz mıydı?. ''iyilik yap denize at balık bilmezse Haluk bilir'' çıkar ve karşılık beklemeden iyilik yapmak lazım
Hayatımızda vefanın, kardeşliğin, dostluğun çok güzel bir yer kaplamasını temenni ediyorum. Dostlukların çıkarsız ve menfaatsiz olmasını diliyorum