Depremzede kadınların iş hayatına ve üretime geri kazandırılması için İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Halk Eğitim Merkezi ve Partilerin Kadın Kolları ile ortak projelerde iş birliği yapılması kararı alındı.
Depremden etkilenen insanlarda psikolojik ve ruhsal çöküntüler çok sık görüldüğü dile getirilerek bu konuyla ilgili ücretsiz terapi programları ve psikologlarla görüşmeler sağlanması konusunda fikir birliğine varıldı.
Ayrıca olası yaşanacak depremlerden sonra bölgede yaşayan depremzedelerin mağdur olmaması için, her sokağa içinde gerekli gıda ve arama kurtarma araçlarının bulunduğu acil durum evlerinin yapılması ve deprem bölgesindeki kadınların sürekli dile getirdiği pedmatik kutularının belirli yerlere koyulması konularında ortak görüşe varıldı.
Toplantı sonunda açıklamalar yapan SAKİKAD Başkanı Nagihan Aygün katılımcılara toplantıya gösterdikleri ilgi alaka ve ortaya koydukları ortak projeler konularında teşekkür ederek Depremzedelerin yaralarının sarılması için birlik ve beraberlik mesajları verdi.
Başkan Aygün konuşmasında “ Toplantımıza katılan güçlü kadınlarımızın her birine teşekkür ediyoruz. Topluma yararlı her türlü projede omuz omuza el birliği içindeyiz. Mevzu vatan olunca gerisi teferrüattır; siyasi görüş, ideolojik düşünce ve sosyal sınıf gözetmeden hepimiz ortak noktada buluştuk. Güçlü kadınlarımızla depremin yaralarını birlikte saracağız. Deprem Sonrasında Depremzede ailelerimiz ilimize geldi el birliği içinde onları yeni sıcak yuvalarına yerleştirdik. Tek Yürek hareket ederek ilk günden bu yana çalışarak yardımlarımızı bölgeye ulaştırdık ve ulaştırmaya devam edeceğiz. Bölgeye bizim aracılığımız ile yardım gönderen elini taşın altına koyan herkese teşekkür ediyoruz. Depremin ilk günlerinde bölgeye gönderdiğimiz iş makineleri ile 8 kişilik bir ailenin kurtulmasına vesile olduk. Halen bölgede ortaya çıkan travmaların tedavisi için psikolojik danışmanlarımız görevlerini sürdürmektedirler” dedi.
Sakaryanın da gündeminde depremin olduğunu ifade eden Aygün yaklaşan depremlere her zaman hazırlıklı olmanın gerektiğine vurgu yaparak alınması gereken tedbirlerin başında fay hattı bulunan bölgelerde imarlaşmanın önüne geçilmesini, cadde üzerindeki ana yollardaki binaların 3 katın üzerinde olmaması gerektiğini ve 1999 Marmara Depremi ve sonrasında yapılan binaların depreme dayanıklı olup olmadıkları noktasında belediyelerin dışında vatandaşlara da büyük görev düştüğünü sözlerine ekledi.