KABUL ETMİYORUZ
Genel Başkan Yılmaz Karaca konuşmasında ‘Sosyal medyada düzenleme ve İnternet Gazeteciliği’’ ile ilgili görüşlerini de açıklayarak, şunları söyledi:
“Ne yazık ki yeni bir sansür uygulanmak isteniyor. Televizyon ve radyolar için ayrı Yasa çıkarılırken, İnternet Gazeteciliği Basın Kanunu’na adapte edilmek istenmesini, gazetecilerin eleştirel yazıları sonucu başına geleceklerle ilgili aba altından sopa gösterilmesini, Devlet eliyle gazeteci olmayanlara onurumuz olan, kimliğimiz Sarı Basın Kartı’nın dağıtılmasını, daha doğrusu meslek örgütleri yerine kamunun kimin gazeteci-kimin değil sorusuna karar vererek Basın Kartı vermesini; bütün bu kararlar alınırken meslek örgütlerinin ve özellikle 71 Cemiyet-dernek ve onların 20 binin üzerinde üyesini barındıran Türkiye’nin en güçlü meslek örgütlenmesi TGF’nin görüşünün dahi alınmamasını; üstelik meslekleri gazetecilik olmayan amaçlarının ne olduğunu bilmediğimiz meçhul kişilerin muhatap alınmasını kabul etmiyoruz. Adı sarı olan ama rengi değiştirilen Sarı Basın Kartı süresi dolan ve yenilenme için yapılan başvurulara yanıt verilmezken, adı süresiz olmasına rağmen kullanım süresi konulan Sürekli Basın Kart’larında da yenileme başvuruları aylarca gerçekleştirilmemektedir. Bu sorun bir an önce halledilmelidir. Hükümetin basını susturma çabaları sürerken, Anadolu’daki durum gerçekten vahimdir. Uydu bedellerini ödeyemeyen TV’ler bir bir kapanırken, koca ülkede 23 ilde sadece 35 TV kalmıştır. Gazete girdilerindeki sürekli artışlar ve döviz kurları kurbanı gazeteler matbaalarını bir bir satmak zorunda kalırken, Anadolu’daki beş yıl önce 1900 olan yerel gazete sayısı 800’lere düşmüştür. Gazetelerin bu duruma düşmesinin nedenlerinden biri de, gazetelere olur-olmadık kurallar getiren Basın İlan Kurumu’dur (BİK). Yaygın basını da ilgilendiren gazete dağıtımında ortaya çıkan tekelleşme, dağıtımın tek elden yapılması Türk Basını’na yakında en büyük darbeyi vuracaktır.